Uğur Meleke: Tabii ki dün iki takım arasında oluşan farkı sadece “ruh, arzu, iştah, istek” gibi soyut kavramlarla açıklamak yetersiz olur. Dün Cardiff’te tel tel döküldüğümüz ilk devrenin ardından Montella’nın 46’da birkaç oyuncu değişikliği yapmaması enteresan. Euro 2024’te son 45 dakikamıza kadar gayet iyi işler yapan İtalyan hocamız, Berlin Olimpiyat Stadı’nda Hollanda sağ kanadımızı felç ederken değişiklikte çok geç kalmış, iki gol yememizi beklemişti adeta. Dün de berbat bir 1 saat oynamamıza rağmen kırmızı kartı bekledi sanki değişiklik için! (Hürriyet)
Gürcan Bilgiç: Sonuçta mücadele yorumları sıkıntılı bir hakemle, Çalhanoğlu olmadan geçen 60 dakikada, 10 kişi oynanmak zorunda kalan son 30 dakikayla, beraberlikle dönmek birdenbire başarı oldu. Santrforsuz oyuna bir yerden başlamamız gerekiyordu, gelişmesi lazım. (Sabah)
Cem Dizdar: İkinci devre de ilkinden farklı devam etmiyordu. Fark, daha az ‘’büyük tehlike’’ verilmiyor oluşuydu. Yoksa yine ev sahibi topla oynuyor milliler savunup, kontra – ya da geçiş oyunu – kovalıyordu. Üstüne üstlük 62. dakikada Barış Alper Yılmaz ilkini yersiz aldığı sarı kartın ikincisi alıp oyun dışı kalınca oyunun dengesi iyiden iyiye milliler aleyhine bozuldu. Tüm bu olumsuzluklara rağmen maç berabere bitti ama bunda millilerin payı rakibin hücum alanındaki tuhaf etkisizliğiyle kıyaslandığında hayli düşüktü. Öyle ya da böyle, yolculuk sürüyor!… Yani, ‘’Görecek günler var daha’’!.. (Fanatik)
İlker Yağcıoğlu: Sonuç olarak Cardiff City Stadyumu’nda oynanan mücadeleyi Norveçli hakem Rohit Saggi yönetti ve 90 dakika gol sesi çıkmayan mücadele 0-0 beraberlik ile sonuçlandı. Maçın hakemi baştan sona kadar sarı kartlarını doğru kullanmadı. Barış Alper Yılmaz, 62. dakikada ikinci sarıdan kırmızı kart gördü. bu karar bir skandaldı. 1 puan ise bizim için gecenin avantajlı skoruydu. (Takvim)
Ali Gültiken: Arkamızda Avrupa Şampiyonası’nın tecrübesi var. Galler maçında bunun takım üzerindeki güvenini de gördük. Sakin kalabilen, doğru pozisyon alabilen bir takım kimliğimizi tüm maç boyunca koruduk. Milli maçlar içerisinde her zaman ‘acaba bugün hangi oyuncular öne çıkar’ heyecanını içinde besler. Bitiş düdüğünde baktığımızda bireysel anlamda ekibimizde öne çıkan çok fazla oyuncu yoktu ama takım olarak 1 puanı cebimize koymayı başardık. (Sabah)
Attila Gökçe: Milli Takımda emek terleri döken tüm oyunculara saygımız var ancak zaman zaman temaslı oyunu unutarak rakibe daha rahat pas yapmasını, pozisyon oluşturmasını sağlıyor. Artık bize yakışmayan bu gevşek oyundan vazgeçmeliyiz. Montella’nın sonradan oyuna soktuğu adamlar maçın başında sahada olsaydı en azından gol heyecanını yaşayabilirdik. İlle de beraberlik olacaksa gollüsünü tercih ederdik. Her neyse… Şimdi İzmir’de İzlanda maçı var. Dileyelim ki, Göztepe’nin unutulmaz kaptanı Gürsel Aksel’in ruhu bize enerji, dinamizm ve gol şansı versin…
Engin Verel: Sarı kartı bulunan Barış’ın bu kadar gereksiz bir pozisyonda gördüğü kart, çok amatörce bir hataydı. 10 kişi kalmamıza rağmen, Hakan Çalhanoğlu’nun oyuna girmesinden sonra orta sahada daha akıllı işler yapmaya başladık. İyi fırsatlar da bulduk ama değerlendiremedik. 3 puan harika olurdu, ama bu şartlarda puansız dönmemek de bir kazançtır.
Fatih Doğan: 86’da 10 kişiyle sürdürdüğümüz oyunda duran toptan gol fırsatı yakalamamız güzel oyunun değil ama yüksek mücadelenin ödülü olarak gole dönüşse iyi olurdu. Galler’in yeni oyun şekli, cesaretli ve baskılı oyunu saygıyı hak ediyor. Ancak golcü ve gol sorunları var. Tıpkı bizim gibi. Santrforsuz, golcüsüz oyun, orta sahada mücadeleyi destekleyebilir. Zorlu Galler deplasmanında “1 puan iyidir” dedirtebilir. Ancak her zaman özellikle iç sahada bu tek tercih çözüm olmaz. Alternatif çözümler şart…
Metin Karabaş: Son bölümde Galler baskısını arttırdı. Bu anlarda ise oyun sakatlıklar ve fauller nedeniyle sık sık durdu. Takım olarak son derece kötü bir performansın ardından rakibimizden gol yememeyi başardık. Bu kadar kötü bir oyun sonrası alınan bir puanın son derece kıymetli olduğunu söylemek gerekir. Fakat bir gerçek var ki her zaman bu kadar şanslı olmayız. Montella ve ekibi umarım gerekli dersleri alır ve bu tabloyu bir daha yaşatmazlar.
Hüseyin Özkök: Yapılan değişiklikler de pek işe yaramadı. Neyse ki Gallerli oyuncular becerikli değillerdi ve girdikleri pozisyonları harcadılar. Sahadan beraberlikle çıkmamız ciddi anlamda şanstı. Milliler EURO 2024’ün uzağında bir performansla hayal kırıklığı yarattılar. İzlanda maçında çok daha iyi olmalılar. (Fotomaç)
Ahmet Selim Kul: Bu takımın özellikle teknik direktör üzerinden bu kadar yıpratılmasını hiçbir manasının olmadığını düşünüyorum. Bu takım çok şey vaadeden, gerçekten güzel karakterlere sahip oyunculardan kurulu bir takım. Milli takımımız istikrarlı bir süreçle Avrupa’nın söz sahibi futbol ülkelerinden biri haline gelebilir. Uluslararası turnuvalarda başarılar kazanabiliriz. Artık kulüp tartışmalarını milli takım üzerinden çekip bu çocukları desteklemeliyiz. Biz gerçekten iyiyiz. Kendimizi aşağıya çekmeyi bırakmalıyız. Toplumun her kesiminin buna ihtiyacı var. (Habertürk)
Haber Kaynak : HABERTURK.COM
“Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır.”
GÜNDEM
30 Aralık 2024SPOR
30 Aralık 2024GÜNDEM
30 Aralık 2024SPOR
30 Aralık 2024SPOR
30 Aralık 2024GÜNDEM
30 Aralık 2024GÜNDEM
30 Aralık 2024